Yıllardır bilişim dünyasında kullanılmakta olan ilişkisel veritabanı sistemlerine alternatif olarak ortaya çıkan NOSQL, esas olarak gün geçtikçe artan internet verisini depolayabilmek ve trafiği yüksek sistemlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ortaya çıkan ve yatay ölçeklendirilebilen sistemlerin genel adıdır.
RDBMS’de kullanılan SQL dilinin kullanılmaması sebebi ile bu sistemlere No SQL adı verildiğini söyleyebiliriz. Kendini kanıtlamış olan pek çok örneğini görebilecek olmamızın aksine henüz endüstri standardı olarak kabul edilmemesi sebebi ile bu sitemlerin Not Only SQL adıyla anıldığını da görebiliriz.
Akademik çevreler tarafından yıllardır verilmeye devam eden RDBMS temelli müfredatın değişmesine sebep olabilecek bir yapıya sahip olan NOSQL, Oracle gibi devlerin de yerinin sarsılmasını sağlayacak bir sistem olarak karşımıza çıkar. İlişkisel olmayan ve çoğunlukla ACID garantisini vermeyi amaçlamakta olan dağıtık veri depolarına damga vurmayı isteyen bu sistem diğer ilişkisel veritabanı sistemlerinden tamamen farklıdır.
İşlem tabanlı çalışan sistemler olarak görülen RDBMS’lerden farklı olarak NOSQL, ACID kurallarının tamamına uymamaktadır. NOSQL, verileri bölerek belirli sayıdaki kopyalarının dağıtık sistemin farklı parçalarına gönderilmesiyle tutarlık sağlamaktadır. Böylelikle paket kaybı yaşanmasına rağmen verilerin tamamının kaybedilmesi söz konusu olmaz. Üstelik veriler bölündüğü için her parçaya düşen veri yükünün dengelenmesi de söz konusudur.
Pek çok NOSQL sisteminde verilerin farklı sunucular içinde yedeklenmesini sağlayan dağıtık mimarinin kullanıldığını görebiliriz. Bu saklamaların çoğunlukla hash çizgileri ile yapıldığını ve bu sayede de sistemin kolaylıkla yeni sunucular eklenmesiyle büyütülmeye müsait olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik bu eklemeler sırasında bir sunucunun arıza görmesi tüm verinin kaybolmasına neden olmayacağından büyük bir kolaylık olacaktır.